Yaz mevsimini karşılamadan önce veda etmeniz gerekenler var: Cilt lekeleri. 

Cilt lekeleri, her yaşta ve her koşulda meydana gelebilen, baş etmesi zaman zaman zor olan, inatçı bir problem. Cildin yüzeyinde, normal cilt tonuna oranla daha koyu renklerde oluşan bu sorunun ana kaynağına indiğimizde, önümüze pek çok unsur çıkıyor. Nasıl meydana geldiği ise basit: Cilde doğal rengini veren “melanin” pigmenti, olması gerekenden fazla üretildiğinde, cildimizde lekeler gözlemlemeye başlıyoruz. Ve tabii ki bu duruma müdahale etmek istiyoruz. Yaz mevsimine, cildinizde de tertemiz bir başlangıç yaparak girmek istiyorsanız, leke karşı cilt bakımının püf noktalarını ElySuisse’ten öğrenin. 

Cilt lekeleriyle savaşmadan önce, onları iyi tanımamız gerekir. Gelin bu problemi birlikte mercek altına alalım.

Cilt Lekeleri Nedir, Neden Oluşur?

Birden fazla türü bulunan cilt lekelerinin epidermis yüzeyindeki görünümü hemen hemen aynıdır; cilt tonundan belirgin ölçüde daha koyu, irili ufaklı noktalar… Güneş lekeleri, hiperpigmentasyon, yaşlılık lekesi ve malezma tanımlarıyla da karşımıza çıkabilen bu sorunla, özellikle UV ışınlarından faydalanmamız gereken dozu aştığımızda yüzleşiyoruz. 

Melanin, cildimize doğal rengini veren bir pigment. Melanin üretiminin gereğinden fazla artmasına neden olan sebepler, koyu lekeleri beraberinde getiriyor. Bizim hedefimiz ise, melanin üretimini dengede tutarak lekelerden arınmış, daha aydınlık bir cilde kavuşmak. Bu görünümü elde etmek için, makyaj ve fondöten gibi kısa vadeli çözümlerden ziyade kalıcı etkilere yönelmeliyiz. Çünkü cildimizin, eforsuz doğal ışıltısını en iyi yansıtan mevsim, yaz mevsimi. 

Cilt lekelerinin başrolünde güneş ışınları var

Yaz mevsimi demişken, güneş ışınlarına her zamankinden daha çok maruz kaldığımız anlar aklımıza geliyor. Günler uzuyor, tatiller ve güneşlenme seansları artıyor. Kışın eve kapandığımız ve bir nebze uzak kaldığımız güneş ışınları, etkisini doğal olarak artıyor. Bunların hepsi kulağa hoş gelse de, UVA ve UVB ışınlarından korunmamak melanojenez isimli süreci başlatıyor ve ciltte, leke oluşumunu tetikliyor. 

Aslında bu, cildin UVA radyasyonuna karşı verdiği doğal bir tepkimenin sonucu. Cilt, böyle durumlarda melanin üretimini hızlandırarak savunma geliştiriyor ve güneş ışınlarının DNA’ya zarar veren etkilerini azaltmaya çalışıyor. 

Diğer nedenler:

Özellikle kadınlarda ve hamilelik döneminde gözlemlenen hormonal değişimler, ciltte enflamasyon, kozmetik ürünlerin kimyasal etkisi ve yaşlanmak, cilt lekelerini tetikliyor. 

Leke Karşıtı Cilt Bakımının Püf Noktaları 

Cilt lekelerinin neden oluştuğuna dair temel bilgiler, leke karşıtı cilt bakımı uygulamadan önce daha sağlam adımlar atmamızı sağlar. Ciltteki lekelerin rengini açmak ve azalmasını sağlamak için medikal işlemler dışında, doğanın gücünden ilham alınarak üretilen bakım ürünlerinin ve besin takviyelerinin etkisinden faydalanabilirsiniz. Fakat öncelikli olarak yaşam tarzınızda küçük değişiklikler yapmalısınız.

Cilt lekeleriyle mücadele, güneş ışınlarından korunarak başlar

Lekelere karşı cildinizin savunma geliştirmesi için, ilk olarak güneş ışınlarına karşı önlem almanız gerekiyor.

Güneş ışınları yalnızca yaz mevsiminde değil, dört mevsim cildinizi tehdit eden zararları bünyesinde barındırır. Her gün önlem almamızı gerektiren UVA ve UVB ışınlarından korunmak için, güneşin dik açılarla yeryüzüne vurduğu öğlen saatlerini kapalı alanlarda geçirmeyi tercih edebilirsiniz. 

Dengeli beslenme, yeterli uyku, sağlıklı bir yaşam şart

Yaşam tarzınız, bedeninizi tepeden tırnağa etkileyebilen bir güce sahip.

Yeterli ve dengeli beslenmek, kaliteli uyku düzeni, vücuda zarar veren alışkanlıkları geride bırakmak ve bütünüyle sağlıklı bir yaşamı benimsemek, iyileştirici gücünü cildinize de yansıtıyor. 

Bir diğer önerimiz, cildinizi rahat bırakmanız. Makyaj gerektirmeyen, cilde nefes alma imkânı tanıyabileceğimiz bir mevsime giriş yaptık. Bu süreçte cildinizi kimyasal kozmetiklerden mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışın ve doğal ışıltısını yansıtmasına izin verin. Çünkü doğal ve etkili bir cilt bakımı ile güzelliğinizi ön plana çıkarmak hiç zor değil. 

Cilt lekelerinin en büyük savaşçısı: Antioksidanlar

Güneş ışınlarının ve çevresel faktörlerin yarattığı serbest radikallere karşı en üstün koruma, antioksidanların gücünde saklı. 

Güçlü bir antioksidan, kontrolden çıkan serbest radikalleri zapt ederek, cildinizi oksidatif stres durumundan uzak tutar ve cilt bariyerini güçlendirir. Güçlenen cilt bariyeri, cilt lekelerine yol açan zararlı etkilerle savaşabilecek yeterliliğe erişir. Cildin ihtiyaç duyduğu antioksidanları ise belirli besinlerden, antioksidan içerikli cilt serumlarından ve besin takviyelerinden edinebilirsiniz. 

Tavsiyemiz, cildinizi içten ve dıştan destekleyen formülleri bakım rutininize dâhil etmeniz. Dünyanın en güçlü antioksidanlardan biri olarak kabul edilen ve Ejderha Kanı Ağacı reçinesinden elde edilen kök hücreler, leke karşıtı bir cilt serumun olmazsa olmazı. Bu kök hücreler, tek başına gayet güçlü bir antioksidan olan C vitamininden 20, E vitamininden ise 50 kat daha güçlü. Tüm bu etki ise, ElySuisse Livia Stem Cell Serum’un içinde saklı. Yoğun bir günü tamamladığınız zamanlarda, uykudan önce temiz cildinize 3-4 damla Livia Stem Cell Serum uygulayın, her geçen gün yenilenen ve eşitlenen bir cilt tonuna kavuşun. 

Cilt bakımında içten destek, cilde dışarıdan uygulanan ürünler kadar önemli. Sağlıklı bir yaşamın en önemli adımlarından biri olan besin takviyesi kullanımı ile cilt lekelerine karşı da savaş açabilirsiniz. Yeşil çay polifenolleri, ko-enzim Q10, metilsülfonilmetan (MSM) gibi birbirinden etkili antioksidanların tek bir şişede yer aldığı tip 1 hidrolize balık kolajeni Collagen Premium 10000, bakım rutininizin en güçlü içten destek aracı. Yatmadan önce 2 ölçek (50 ml) tüketilen Collagen Premium 10000, genel sağlığa ve cilt güzelliğine giden yolu kolaylaştırır ve güçlendirir.