Nemsiz bir cilt eşittir kuruluk, hassasiyet, mat ve solgun bir görünüm demek. Kış aylarında nemsiz kalan bir cildin beraberinde getirdiği tüm bu sorunlarla daha sık yüzleştiğimiz konusunda da hemfikiriz. Çünkü kuru hava ve sert soğuklar, bu özelliklerini cilde de yansıtarak cildimizin nemsiz kalmaması gerektiğini adeta bir hatırlatıcı gibi vurguluyor. Fakat madalyonun öteki yüzüne baktığımızda, yaz mevsiminin sunduğu birtakım yanıltıcı sinyaller ile birlikte cildin neme doyduğu sanrısına kapılan yok değil. Hâlbuki durum tam tersi bile olabilir.
Bu algı yok yere oluşmuyor tabii, çünkü yazın enerjisi cildimize de yansıyor, cilt her zamankinden daha canlı ve parlak bir görünüm sergiliyor. Bronz bir tenin ışıltısı da ayrı bir konu… Fakat bu algıyı yıkmak, cildin yaz mevsiminde neme ihtiyacı olduğunu bilmek çok önemli. Aksi takdirde, özellikle güneş ışınlarının cildimizle buluşturduğu birçok problem nemsizliğe yol açabilir.
Yazın Cildinizi Neden Nemlendirmelisiniz?
Yaz mevsiminin yarattığı, kimi zaman kısa sürede uçup giden, kimi zaman ise kalıcı izler bırakabilen etkilere göz atalım. Öncelikle baş düşmanımız “güneş ışınları”. Sanıyoruz ki aranızda güneşin yaydığı ultraviyole ışınlara karşı gereken önlemi almayan yok. Fotoyaşlanmayı tetikleyen ve cildi derinliklerine kadar istenmeyen etkiye maruz bırakan UVA/UVB ışınları, aynı zamanda daha kuru bir cilt hissiyatıyla sizleri baş başa bırakıyor. Yani yaz mevsiminde cildi nemlendirme yolculuğunun ilk durağında karşımıza çıkan temel problem güneş ışınları.
Öte yandan, plajda ya da havuz kenarında geçirilen o muhteşem dakikaların da bir bedeli yok değil. Deniz tuzu ve klorlu su da, yazın cildi nemsiz bırakan diğer unsurlardan. Klorlu havuz suyu zaten başlı başına bir problem; ancak deniz suyu da sandığınız kadar masum değil.
Bir diğer konu, sıcaklar maalesef bizleri sık sık bunaltabiliyor. Bunaldıkça kendimizi duşta, serin suların altında buluyoruz. Ancak sıklaşan ferahlama ihtiyacı da cildimizi kurutabilen nedenlerden.
Yazın Cildinizi Nasıl Nemlendirmelisiniz?
Yaz mevsiminde cildinizin nemli ve canlı kalmasını sağlayan bazı kilit bileşenler mevcut. Öte yandan dikkat etmeniz gereken birkaç küçük noktayla yaz sıcaklarına rağmen cildinize iyi bakabilirsiniz. Kuru, karma ya da yağlı bir cilt tipine sahip olmanız fark etmez. Tüm bunlardan bağımsız olarak nemlendirme aşaması, yaz mevsiminde atlanmaması gereken noktalardan.
Güneş ışınlarına dikkat!
Güneş ışınlarına ihtiyaç duyduğunuzdan daha uzun süre maruz kalmak, cildi kurutan en büyük etkenlerden biri. Bu nedenle cildinizi korumak ve nemsizliğe iten sebeplerden arınmak için ilk adımınız, güneş ışınlarına karşı gereken önlemleri almak olsun.
Yoğun nem bakımı: Hyaluronik asit
Cildi çepeçevre saran onlarca olumsuz faktöre karşı yalnızca nemlendirici değil, besleyici ve yenileyici özelliğiyle de gücünü kanıtlayan hyaluronik asit, cilt bakımında tercih edeceğiniz ilk bileşenlerden biri olmalı. Çünkü burada çok ciddi bir etkiden bahsediyoruz: Hyaluronik asit, kendi ağırlığının 1000 katı kadar su tutma kapasitesine sahip! Yani iyi bir nemlendirici arıyorsanız, içeriğinde hyaluronik asit olan bir cilt serumu ilk önerimiz. Tam da bu noktada Elira Hyaluronic Acid Serum, sizi yoğun nemlendirici etkisine ve ciltte yarattığı pürüzsüz hisse davet ediyor. Özellikle gün sonunda, temiz cildinize uygulayacağınız 3-4 damla Elira Hyaluronic Acid Serum, cildinizi günün yorgunluğundan arındırarak daha canlı bir görünüm vaat ediyor. Ve tabii ki hedefimiz cilde nem depolamak. İçeriğinde yer alan hyaluronik asit ve bitkisel ekstraktlar ile sağlıklı, nemli ve pürüzsüz bir cilde kavuşmanızı sağlıyor. Nemlendirici özelliği bulunan tüm kremlere oranla cilt serumları, cilt tarafından çok daha kolay emiliyor ve bunun da ötesinde Elira Hyaluronic Acid Serum, düşük molekül ağırlıklı hyaluronik asit içeriyor. Yani nemlendirici ve canlandırıcı etkiyi çok daha kısa sürede deneyimlemeniz mümkün.
Elira Hyaluronic Acid Serum ürünümüzü incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
(0) Yorum
News Geri dön